Gelişmiş demokratik hukuk sistemlerinde geniş uygulama alanı bulan ve uyuşmazlıkların çözümünde taraflar, toplum ve adalet sistemi bakımdan çok olumlu katkılar sağlayan Arabuluculuk; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile hukukumuzda yerini almıştır.

A) Arabuluculuğun Tanımı ve Yararları

Kanunun 2. Maddesinde Arabuluculuk şöyle tanımlanmıştır: “ Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi” dir. Bu bağlamda Arabulucu da; arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Bakanlıkça düzenlenen arabulucular siciline kayıtlı olan gerçek kişidir. Önemle belirtmeliyiz ki, Arabuluculuk; Hâkimlik veya Hakemlik değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunda süreç sonunda bir karar vermez; tarafların birlikte bir karara varmalarına yardımcı olur.

Taraflar, kendi kararlarını verdiklerinden; arabuluculuk süreci sonunda anlaşmaya varırlarsa, birlikte çalışmaya devam edebilirler. Böylece, kişiler (gerçek ve tüzelkişi) arasındaki barış ve dolayısıyla toplumsal barış, huzur artar. Yıllarca süren, yorucu ve masraflı Mahkeme süreci yerine; birkaç saat içersinde hızlı bir çözüme kavuşabilirler. Böylece hem taraflar daha az zaman ve para harcamış olurlar; hem de yargı sistemi iş yükünden kurtulmuş olur. Bu süreçte güvenilirlik ve gizlilik esas olduğundan, taraflar Mahkeme önünde konuşmayacakları konuları görüşüp; birbirlerini daha iyi anlayabilir, empati ile sonuca daha kolay ulaşabilirler.

B) Arabuluculuğa Elverişli Uyuşmazlıklar

Tarafların, üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden kaynaklanan özel hukuk uyuşmazlıklar Arabuluculuğa elverişlidir. Bu uyuşmazlıklar, yabancılık unsuru taşımaları da Arabuluculuğa engel teşkil etmez. Bu bağlamda İş Hukukuna, Ticaret Hukukuna, Kira Hukukuna, Tüketici Hukukuna vs. tarafların serbestçe tasarruf edebilecekleri; bir başka ifadeyle Kamu düzenine ilişkin olmayan uyuşmazlıklar da arabuluculuk mümkündür. Bu bağlamda; İşçi-İşveren, Kiracı-Kiralayan, Tacir-Tacir, Esnaf- Tacir, Tüketici- Esnaf vb. aralarındaki hukuki uyuşmazlığın çözümü için Arabulucuya başvurabilirler.

Ancak aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar ile ceza hukuku bağlamındaki uyuşmazlıklarda Arabuluculuk mümkün değildir. Ceza hukukunda, ayrı bir Alternatif Çözüm Yolu olarak uzlaştırmacı söz konusu olabilir.

C) Arabuluculuğa Başvuru Usulü

Hukukumuzda Taraflar; arabuluculuğa, arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler. Bu bağlamda; taraflar dava açılmadan önce veya dava devam ederken arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Ayrıca mevzuatımız da; Mahkemeleri, tarafları arabulucuya başvurmak konusunda aydınlatmak ve teşvik etmekle yükümlendirmiştir. Özellikle, ön inceleme duruşmalarında Hâkimler, taraflara arabulucuya başvurmak isteyip istemediklerini sormaktadırlar. Ancak, ülkemizdeki duruşma sürelerinin kısalığı da göz önüne alındığında; bu teşvikin yeterli ve etkili olmadığı da uygulamada görülmektedir. Almanya gibi hukuk sistemleri örnek hale gelmiş ülkelerde, ön inceleme veya anlaşma duruşmalarının(Vergütungstermin), Mahkeme salonu dışında daha rahat bir ortamda ve süre baskısı olmadan yapıldığı da göz önüne alınmalıdır. Yine taraflardan her biri de diğer tarafa, arabulucuya başvuru teklifi gönderebilir. Bu teklife 30 (otuz) gün içerisinde cevap verilmemesi halinde teklif reddedilmiş sayılır.

Bazı ülkelerde; Arabuluculuk, zorunlu bir süreç olarak başlatılmışsa da; Kanunumuzda isteğe bağlı olarak düzenlenmiştir. Ancak, Arabuluculuğun daha etkin hale getirilmesi ve tanınması için, Mahkeme öncesinde başvurmanın zorunlu hale getirilmesi için yasal düzenlemeler için çaba harcanmaktır.

D) Arabuluculuk Sürecinde Eşitlik ve Gizlilik

Taraflar, gerek arabulucuya başvururken gerekse tüm süreç boyunca eşit haklara sahiptirler. Arabulucuların da; tarafsız ve bağımsız olması, taraflara eşit mesafede durması ve taraflara bu eşitlik duygusunu yansıtabilmesi önemlidir.Taraflarca farklı kararlaştırılmadıkça; arabulucu ve taraflar, arabuluculuk faaliyeti çerçevesinde sunulan bilgi ve belgeler ile diğer kayıtları gizli tutmakla yükümlüdürler. Mevzuatta belirtilen beyan ve belgeler; uyuşmazlıkla ilgili hukuk davası açıldığında yahut tahkime başvurulduğunda kullanılamaz.

E) Arabuluculuk Sürecinin Sona Ermesi ve Anlaşma Sağlanması

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 17’de hangi hallerde arabuluculuğun sona ereceğini düzenlemiştir:

a) Tarafların anlaşmaya varması.
b) Taraflara danışıldıktan sonra arabuluculuk için daha fazla çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi.
c) Taraflardan birinin karşı tarafa veya arabulucuya, arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini bildirmesi.
d) Tarafların anlaşarak arabuluculuk faaliyetini sona erdirmesi.
e) Uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığının veya 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince uzlaşma kapsamına girmeyen bir suçla ilgili olduğunun tespit edilmesi.

Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığını bir tutanak ile belgelendirirler. Bu tutanağa faaliyetin sonuçlanması dışında hangi hususların yazılacağına taraflar karar verir. Arabulucu tarafından düzenlenecek bu belge, arabulucu ve taraflarca imzalanır; ancak eğer taraflarca imzalanmazsa sebebi belirtilmek suretiyle sadece arabulucu tarafından da imzalanabilir.

Taraflar, arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini Kanunda belirtilen Mahkemeden talep edebileceklerdir. Bu talebi içeren dava, çekişmesiz yargı davasıdır ve Mahkeme incelemeyi kural olarak duruşmasız, yani dosya üzerinden yapar. Ancak, arabuluculuğa elverişli olan Aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklara ilişkin inceleme duruşmalı olarak yapılır. Sonuç olarak, Mahkeme tarafından icra edilebilirlik şerhi verilen Arabuluculuk Anlaşması, ilam niteliğinde belge sayılır.

F) Arabuluculuk Ücreti ve Masrafları

Arabulucu, vermiş olduğu veya vereceği bu hizmet karşılığında Arabuluculuk ücreti ve masrafı ya da avansı isteme hakkına sahiptir. Taraflar, aralarında bu ücret ve masraflardan hangi tarafın hangi oranda sorumlu olacağını da kararlaştırabilirler. Ancak taraflar böyle bir karara varmamışlarsa; Arabuluculuk ücreti, Adalet Bakanlığı Tarafından belirlenmiş olan ve arabuluculuk sürecinin sona erdiği tarihteki Arabulucu Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenir; ücret ve masraflar taraflarca eşit olarak karşılanır.